Süre: 00:14:07 | Tür : Siyaset
Türkiye bağlamında toplumsal cinsiyetin işgücü piyasası ve hane içi roller üzerindeki karmaşık etkileşimlerini araştırmaktadır. Bir akademik makale, kadın işgücüne katılımının erkek işsizliği üzerindeki nedensellik ilişkisini ampirik olarak analiz etmekte ve kısa vadede tek yönlü bir pozitif etki bulsa da, bunun toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarına devam etme ihtiyacını vurguladığını belirtmektedir. İkinci bir akademik çalışma, ücretli ve ücretsiz emek sunumunda cinsiyet eşitsizliğini inceleyerek, özellikle evli ve çocuklu kadınların ataerkil yapı ve bakım yükleri nedeniyle orantısız derecede fazla ücretsiz emek harcadığını ve bu durumun "zaman yoksulluğuna" yol açtığını ortaya koymaktadır. Son olarak, kalitatif bir araştırma, erkeklerin toplumsal cinsiyet ve ayrımcılık algılarını keşfetmekte ve katılımcıların cinsiyet ayrımcılığını genellikle kadınlar ve LGBT+ bireyler üzerinden tanımladığını, ancak geleneksel erkeklik rollerinin kendilerine yüklediği zorlukları da dolaylı olarak ifade ettiklerini göstermektedir. Kaynaklar genel olarak Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ekonomik ve sosyal boyutlarını, özellikle de emek piyasaları ve hane içi dinamikler çerçevesinde ele almaktadır.
